Çorlu Tso Başkan Ve Yönetıcılerı Kapıkule Ve Hamzabeyli Gümrük Sınırı Kapıları Açılışına Katıldılar

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından yenilenen Kapıkule ve Hamzabeyli Gümrük sınır kapılarının açılış töreni 19 Haziran 2009 Cuma günü Kapıkule/Edirnede gerçekleşti.
Kapıkule ve Hamzabeyli Gümrük Sınır Kapılarının açılış törenine Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası (Çorlu TSO) Meclis Başkanı Burhan SEZER, Yönetim Kurulu Başkanı Özlem YEMİŞÇİ, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serdar OĞUZ, Yönetim Kurulu Üyleri Muhammed ÖZSARI, Levent BORMALI, Meclis Başkan Yardımcısı Necati YILDIZ, Meclis Üyeleri İsmail BİLİCAN, Namaz ASLAN, Hikmet DÜZGÖREN, Yavuz UYLAŞ, Hüseyin BULUT ve Serkan ERÇİLİ katıldılar.
Avrupa’ya açılan kapılar yenilendi.
Açılış konuşmasını yapan TOBB Başkanı Rifat HİSARCIKLIOĞLU, konuşmasında “Kapıkule Sınır Kapısı Türkiye’nin Bulgaristan’a ve bu yolda Tüm Avrupa’ya açılan kapısı olup aynı zamanda dünyanın en büyük ikinci sınır kapısıdır. Avrupa’nın ise en yoğun sınır kapısı konumundadır. Türkiye’nin de en işlek sınır kapısı olan Kapıkule, Avrupa ile gerçekleştirilen tüm ihracat ve ithalatın sağlandığı kapı olması nedeniyle ülke ekonomisinde önemli rol oynamaktadır. Biz başlangıçta önümüze iki hedef koymuştuk. Birincisi bu hizmet alanlarını çağdaş tekniklerle yeniden inşa edip küresel rekabete hazır hale getirmek, ikincisi bütün bunları devletimizin bütçesine bir yük getirmeden tamamlamaktı. Bu gün ulaştığımız nokta son derece gurur vericidir.Türk Kamu Yönetimi ve Özel sektörümüz için iftihar vesilesidir.Zira Gümrük Kapıları ülkelerin itibarını ve gücünü yansıtır.Aynı zamanda ilk intiba gümrük kapılarında edinilir. Dolayısıyla dünyanın en büyük 15 inci ekonomisi olan Türkiye büyüklüğüne yakışır gümrük kapılarına sahip olmak durumundadır.
   
Türkiye’nin kara sınır kapılarından yılda 5 milyon araç ve 15 milyon yolcu geçmektedir. 2008 yılı itibariyle 330 milyar dolara ulaşan dış ticaret hacmimizin yüzde 40 ı kara gümrük kapılarıyla gerçekleşmektedir.Türkiye TOBB olarak yapımını tamamladığımız beş gümrük kapımız da modern hızlı ve konforlu tesisler kazandırmış; hem hizmet verenin, hem de hizmet alanın emniyeti en üst düzeye çıkarılmıştır. Hizmet kapasiteleri yaklaşık dört katına çıkartılarak ülkemizin imajını zedeleyecek hiçbir aksaklık kalmamıştır. Bu güne kadar bu yatırımları gerçekleştirmek için tam 270 milyon lira harcadık. Bunu yaparken devletimizin kasasından bir kuruş çıkmadı. Tersine devletimizin üzerinden bu kadar yük aldık ve böylece kamu idaresi bu kaynağı başka yatırımlarda kullanabildi.Gümrük kapılarında kullanılan ve bu güne kadar hep ithal edilen büyük boyutlu XR cihazının ülkemizde imal edilebilmesi amacıyla TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi ile birlikte çalışmalara başladık. Böylelikle ülkemize hem döviz hem de teknoloji kazandırmış olacağız. Diğer yandan başlangıcından bu güne kadar bu kapılardan elde edilen gelirlerden de devletimiz 35 milyon Türk Lirası vergi geliri sağladı.Gümrük kapılarındaki ortalama bekleme süresi otuz dakikadan on dakikaya indirildi. Araç kapasitesi 4 milyondan 14 milyona çıktı. İşte rakamlara yansıyan bu başarı Türk kamu yönetimiyle Türk özel sektörün doğru projelerde bir araya geldiklerinde neleri yapabileceklerini, neleri başarabileceklerinin güzel bir hikayesidir. Modernizasyon çalışmalarımız kapsamında Kapıkule Gümrük Kapısı için yaklaşık 130 milyon liralık yatırım gerçekleştirdik. Kapı kule sınır kapısı 334 bin m2 alana yayılmış olup toplam inşaat alanı 41 bin m2 dir. İnşaat yatırım süresi 18 ay belirlenmesine rağmen yaklaşık 14 ayda tamamlanmıştır. Hamzabeyli içinse yaklaşık 10 milyon yatırım yapılmış olup buranın inşaatı da 8 ay gibi kısa bir sürede tamamlanmıştır. Modernizasyon öncesi Kapıkule sınır kapısında yıllık araç geçiş kapasitesi 1 milyon 200 bin idi.
Modernizasyonun tamamlanmasıyla birlikte yıllık araç geçiş kapasitesini dört katına çıkartarak 5 milyon olması hedeflenmektedir.Tüm işlemden otomasyon sistemleriyle gerçekleştirilecek olup sınır geçişlerinde hem hızlanacak hem bekleme süreleri ciddi oranda düşecektir.Diğer taraftan tarihi ipek yolunun yeniden canlandırılması projesi kapsamında Asya ile Avrupa’yı bağlayacak ticaret yollarının ülkemizden geçmesi hem ekonomimiz hem de bölgesel güç olmamız anlamında büyük önem arz atmaktadır. Modernizasyon çalışmalarını tamamladığımız Kapıkule ve Gürcistan sınırındaki gümrük kapıları işte bu amaca hizmet edecek nitelik ve standarda ulaşmıştır. Hükümetimizin tamamladığı Karadeniz sahil yolu ile birlikte Türkiye doğu ile batıyı birleştiren stratejik konumunu daha da güçlendirmiştir. Son olarak bu vesile ile taşımacılık alanında yaşadığımız büyük sıkıntıyı da dile getirmek istiyorum. Karayolu taşımacılığında Avrupa’nın en büyük filosona sahip olan Türk şirketleri, AB ülkelerinde giderek ağırlaştırılan taşıma kotaları yüzünden iş yapamaz hale getirilmektedir.Türk karakolu taşıma şirketlerinin maruz bırakıldığı bu tip tarife dışı engeller hem etik değildir hem de rekabet kavramına aykırıdır.AB ülkesi üyelerin anlaşmalara aykırı bir şekilde uygulamaya sürdürdükleri vizede hem ayrımcı hem de hukuksuzdur. Bu nasıl Gümrük Birliği anlayışı ki malların serbest dolaşımı sağlanacak ama bu malları üretenlere ve taşıyanlara kısıtlama getirilecek. Türk-İş dünyasının sorunlarına her zaman çözüm arayan hükümetimizin bu konularda da her zaman destek verdiğini de biliyoruz. AB ülkelerinin ve kurumlarının da kendilerinin önem verdikleri birlik hukukuna ve anlaşmalara saygı göstermeye altına imza attıkları adde bağlı kalmaya davet ediyoruz. Bu düşüncelerle konuşmama son verirken desteklerini esirgemeyerek bu eserlerin meydana gelmesini sağlayan başta Başbakanımız olmak üzere Başbakan yardımcımız sayın Cemil ÇİÇEK’e, Devlet Bakanımız Sayın Hayati YAZICI’ya, Gümrük Müsteşarı Sayın Emin ZARARSIZ’a ve Müsteşarlığımızın değerli bürokratlarına şükranlarımızı sunuyor bu tesislerin ülkemize hayırlı olmasını diliyor ve emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum” dedi.
 
Gümrük kapılarımız modern araç ve gereçlerle donatılmak suretiyle teknolojik imkanları ticaret erbabımızın hizmetine sunmuş bulunuyoruz.
TOBB Başkanı Rifat HİSARCIKLIOĞLU’nun konuşmasından sonra kürsüye davet edilen Devlet Bakanı Hayati YAZICI, Dünyada küresel krizin yaşandığı bir dönemde temeli atılarak çok kısa zamanda tamamlanan ve hizmete sunulan Kapıkule Sınır Kapısı’nın ve bununla birlikte Hamzabeyli Gümrük Kapısı’nın açılış nedeni dolayısıyla gerçekleştirdiği konuşmasında “Gümrük Müsteşarlığı gerçekten Kamu Yönetiminin en eski kurumlarından bir tanesidir. Ülkemizin Bulgaristan’a açılan bu kapı ilk kez 1930’lu yıllarda hizmete sunuldu. Ama o günden bu yana ticaret hacminin büyümesine , gelişmesine rağmen alt yapı hizmetleri maalesef eksik kaldı. Hükümetimiz her konuya el altığı gibi Gümrük alanında da altyapı ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda Başbakanımızın talimatları çerçevesi içerisinde çok yararlı bir biçimde ve özellikli olarak altyapı sorununu çözme konusunda büyük hamleler kaydetti. Arzumuz şu ki, bu ülkeye bir kuruş dahi katma değer sağlayacak vatandaş hangi tarafa bakarsa baksın hükümetimizin hizmet elini mutlaka yanında görecektir. Kara hudut kapılarımız gerçekten ticaret hacmi bakımından çok önemli bir işlev icra etmektedir. Ticaret hacmimizin % 53 gibi bir oranı bu kapılardan gerçekleştirilmektedir.Ülkeye giriş-çıkış yapan araçların %51 i kara sınır kapılarından geçmektedir.Yolcuların % 40 ı kara hudut kapılarını kullanmaktadır. Bu çerçeve içerisinde hizmet üretme çabası içerisinde olan hükümetimiz özellikle son birkaç yıl içersinde Gümrük Müsteşarlığı çalışmaları kapsamında önemli açılımlar gerçekleştirmiştir. Bunlardan birkaçı olan otomasyon hizmetini çok yaygın bir hale getirdik.Bu hizmet ağımızda personel açığımızın ortaya çıkartacağı sorunları aşma noktasında bir gayret içerisinde olduk. Komşu ülkelerimizde bütün dünya ülkelerinde olduğu kadar iyi ilişkiler içerisinde çalışmalarımızı sürdürdük ve TOBB Başkanımızın ifade ettiği gibi İpek yolu güzergahındaki devletlerle toplantılar gerçekleştirmek sureti ile İpek yolunu aktif hale getirme çabası içerisindeyiz. Risk yönetimi gümrüklerde önemlidir.Biz gümrük müsteşarlığı bünyesinde çok değişik birimlerde yer alan ama fonksiyonel olarak pek yararlı olamayan risk ünitelerini birleştirdik.Tek bir risk ünitesi oluşturmak suretiyle risk yönetimini çok etkin bir hale getirdik. Böylece bu çalışma sonucu risksiz ürünlerin gümrükten geçmesinin yolunu açtık. Ama riskli olan ürünlerinde çok sıkı ve etkili bir şekilde kontrol edilmesini gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Bir yandan kağıtsız ortama geçerken otomasyonun en yaygın hale getirirken bir yandan da gümrük faaliyetleri alanında çok önemli yeri olan tek pencere uygulamasını pilot olarak hayata geçirmiş bulunuyoruz.Gümrük politikalarının belirlenmesinde dünya ticari faaliyetlerinin takibi amacıyla yurtdışı müşavirlikler oluşturduk. Bunların atamasını da yakında gerçekleştirmiş olacağız.Bugün burada açılışını yapmakta olduğumuz bu kapının günlük araç geçiş kapasitesi 5 milyon olarak hesaplanmıştır. Geçen yıl bu kapıdan 1 milyon 200 bin araç geçmişken bu kapının kapasitesi 5 milyon olarak tasarlanmıştır.Günde 40 bin insanın geçiş yapabileceği alt yapı oluşturulmuştur. Bu alan 330 bin m2 dir. 41 bin m2 lik kapalı alan var.602 adet otomobil parkı bulunmaktadır.Tır alanı ve yolcu alanı olmak üzere iki üniteden oluşmaktadır.Yolcu alanında 34 çıkış peronu 32 giriş peronu bulunmaktadır.Gümrük kapılarımız modern araç ve gereçlerle donatılmak suretiyle teknolojik imkanları ticaret erbabımızın hizmetine sunmuş bulunuyoruz.Son olarak şunu ifade etmek isterim Türkiye 1996 yılında AB ile Gümrük anlaşması imzaladı ve bizim Gümrük Kanunumuz 4458 sayılı kanun Ocak 2000 tarihini taşımaktadır. Ama 2000 yılından sonra 2002,2005 ve 2006 yıllarında AB Gümrük Fonunda çok önemli değişiklikler gerçekleştirmiştir. Bu tesisin gerçekleştirilmesinde TOBB Başkan ve Yönetimine, Gümrük Müsteşarlığından başta Müsteşar olmak üzere gümrükteki bütün çalışma arkadaşlarıma ve bu çalışmalarımızda bize sinerji veren, bizi yönlendiren çok değerli Başbakanımıza şükranlarımı sunuyorum.Tesislerin hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Sınır kapılarının birer çile kapısı olmasın
Son olarak konuşmasını gerçekleştiren Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN, konuşmasında “Modernize ederek bugün hizmete açtığımız Kapıkule ve Hamzabeyli Kara Hudut Kapısı Gümrük Tesislerini ülkemiz için milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye’nin dünyaya açılan bu sınır kapılarının başarıyla modernize edilmesine büyük katkı sağlayan TOBB’ye huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Daha önce İpsala Cilvegözü , Habur ve Sarp Sınır kapılarımız TOBB tarafından modernize edildi. Yap-İşlet-Devret modeliyle işletmeye açıldı. Komşumuz Bulgaristan’a açılan iki kapımız Kapıkule ve Hmzabeyli Gümrük tesisleri de TOBB tarafından elden geçirildi ve kısa sürede tamamlanarak hizmete hazır hale getirildi. Bir kez daha TOBB’yi onunla birlikte modernizasyon işini yüklenen Gümrük ve Turizm İşletmeleri Anonim Şirketini tebrik ediyor ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.Türkiye’nin son atlı buçuk yılda kaydettiği hızlı gelişme neticesinde tüm sınır kapılarımız ihtiyacı karşılamak noktasında yetersiz hale gelmişlerdir. Türkiye 2002 yılında sadece 36 milyar dolar ihracat yapabilirken altı yılda bunu dört katı artırmış bulunuyoruz.En son 2008 yılında bildiğiniz gibi132 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaştık.Aynı şekilde 2002’de 51.5 milyar dolar olan ithalatta 2008 sonunda 202 milyar dolara ulaştı.Yani dış ticaret hacmimiz altı yıl gibi kısa bir sürede 87.5 milyar dolardan 334 milyar dolara çıktı. Turizme baktığımızda çok keskin bir artış çizgisi yakaladığımızı görüyoruz. 2002’de ülkemizi ziyaret eden turist sayısı 13 milyon kişi iken 2008 sonu itibari ile 26 milyon turist sayısına ulaştı. Buna yurt dışında ikamet eden vatandaşlarımızı da eklediğimizde sayı 31 milyona ulaşmaktadır. Bu gibi bir ticaret ve Turizm hacmi karşısında Türkiye’nin modern, teknolojik, donanımlı, geniş ticari alanlara sahip ve küresel rekabete hazır gümrük kapılarına sahip olması kaçınılmaz hale gelmiştir. İşte bu modernizasyonu hızlı bir şekilde gerçekleştirdik. Gümrük kapılarımızı modern yapılarla birlikte modern bir hizmet anlayışıyla ele alarak şuan içinde bulunduğumuz kampus meydana geldi. Hem komşumuz Bulgaristan hem de Balkan ve Avrupa coğrafyasına giriş çıkış artık bu modern kapılar üzerinden sağlanacak. İnanıyorum ki özellikle yaz aylarında ciddi miktarda artan geçiş trafiği bu modern kapılarımız sayesinde çok daha büyük bir rahatlamayı yaşayacaktır.Komşumuz Bulgaristan ve Romanya ile birlikte AB üye sayısı bildiğiniz gibi 27’ye ulaştı.Daha önce üye olmuş Yunanistan ile birlikte Türkiye’nin batısı artık tamamen Avrupa Birliğine sınır haline geldi. Türkiye olarak 2005 yılında başladığımız katılım müzakerelerini büyük bir heyecan içerisinde gayretle sürdürüyor ve Avrupa Birliğinin doğu sınırını daha geniş bir çerçeve içerisine almanın gayretini gösteriyoruz. Bugünün dünyasında sınırlar geçmişe nazaran çok daha farklı anlamlar içeriyor. Dünyanın küresel bir köye dönüştüğü teknolojinin uzakları yakın ettiği , ekonomilerin büyüdüğü, ticaretin geliştiği ve böylece sınır kavramının tamamen kabuk değiştirdiği bir süreçten geçiyoruz.14 Haziran 1985’te beş Avrupa ülkesi Fransa, Hollanda, Belçika ve Nüksenburg; Shengen Anlaşmasını imzaladılar.Sınırlarındaki polis ve gümrük kontrollerini tamamen kaldırdılar. Sonradan bu guruba başka Avrupa ülkeleri de dahil oldu. Şu anda 15 ülke arasında sınır kontrolleri tamamen kalkmış durumda.Önümüzdeki yıllarda bu uygulama daha da genişleyecek diğer üyeleri de içine alacak.Dikkat edersek yüzyıllar boyunca birbirleri ile kıyasıya savaşan sınır çizgileri sürekli değişen ülkeler bugün artık aralarındaki sınırları fiziken kaldırmış durumdalar. Ekonomik ilişkiler, ticari ilişkiler, insani ilişkiler sürekli olarak değişiyor ve gelişiyor. Sınırlar artık sadece birer formalite haline geliyor. Türkiye olarak çevremizdeki ve bölgemizdeki tüm ülkelerle barışçı bir politika izliyor, ekonomik ilişkilerimizi hızla artırıyoruz.En son Suriye sınırımızdaki mayınların temizlenmesine dair bir yasayı çıkardık o sınırımızda barışa dönük, güvene dönük yeni bir adım atıyoruz. Başta Bulgaristan olmak üzere batı komşularımızla son dönemde çok güzel işbirlikleri sağladık.Dostluğumuzu, kardeşliğimizi, karşılıklı güveni pekiştirdik. Bugün sınır kapılarını modernize ediyoruz ama inanıyorum ki orta vadede bu kapıları da aramızdan kaldıracak ve artık Shengen’e dahil olmuş olacağız.AB ülkeleri olarak serbestçe birbirimizi ziyaret edebileceğiz. Kapıkule; Türkiye, Bulgaristan ve Bölge ekonomileri için çok büyük önem taşıyor.Ülkemizle birlikte Asya ve Orta Doğuda kara yolu ile Avrupa’ya ihraç yükü taşıyan yine Avrupa’dan bu bölgelere eşya taşıyan araçların büyük bir çoğunluğu bu kapıyı kullanıyor.Dış ticaret hacmimizin yaklaşık üçte ikisinin Avrupa ülkeleri ile olduğu dikkate alınırsa Kapıkule’nin Avrupa-Türkiye ilişkileri açısından ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlarız.Avrupa’da yaşayan yaklaşık 5 milyondan fazla vatandaşımız tatillerini geçirmek için Türkiye’ye gelirken Kapıkule’yi kullanıyoruz. 2008 yılında 5 milyona yakın yolcu 700 binden fazla araç kapımızı kullandılar.Şurası son derece önemli gümrük kapıları, hava alanları bir ülke hakkında hem ilk hem son intibaları oluşturan ortamlardır. Kapıkule başta olmak üzere sınır kapılarımızda uzun araç konvoyları, uzun tır konvoylarını asla görmek istemiyoruz. Sınır kapılarının birer çile kapısına dönüştüğüne şahit olmak istemiyoruz. İşte bugün bu çilenin bittiği gündür. Yaptığımız çalışmalarla Türk misafirperverliğini sınır kapılarımızda başlatıyor hızlı, kaliteli, güvenli hizmet sunarak tüm misafirlerimizi modern Türkiye’ye kabul ediyor yada modern Türkiye’den uğurluyoruz. Bundan böyle giriş yada çıkış yapan yolcular aracını terk etmeden tek bir hat üzerinden bütün işlemlerini tamamlayabilecek iyi izlenimlere sahip olan yolculuğuna devam edecektir. Yapılan çalışmayı çok önemsiyor sınır kapımızın yeni halini ve iki ülkenin de prestijine önemli katkısı olacağına düşünüyorum.Küreselleşmenin neden olduğu bir takım tehditleri önlemek noktasında da gümrük kapıları stratejik önem arz ediyorlar. Kapıkule Kara Sınır Kapısı ile Hamzabeyli Sınır Kapısı tesislerinin hayırlı olmasını diliyorum” dedi.