ÇORLU TİCARET VE SANAYİ ODASI

EN DE

TOBB Kriz Varsa Çarede Var! Kampanyası 5. Hafta Mesajı ´Üretim,İstihdam,Tüketim´

13 Temmuz 2009
TOBB Kriz Varsa Çarede Var! Kampanyası 5. Hafta Mesajı 'Üretim,İstihdam,Tüketim'
TOBB Kriz Varsa Çarede Var! Kampanyası 5. Hafta Mesajı 'Üretim,İstihdam,Tüketim'

TOBB Kriz Varsa Çare de Var Kampanyasının ellinci gününü doldururken, halkımızdan, özel sektörümüzden, hükümetimizden ve muhalefet partilerimizden aldığımız destek katlanarak artıyor.”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) önderliğinde, Türkiye’nin en büyük işveren, esnaf ve işçi örgütlerinin başlattığı, “Kriz Varsa Çare De Var” kampanyasında beşinci haftanın mesajı, Adıyaman’da Üreten Türkiye Platformu’nun üyesi sivil toplum kuruluşları başkanlarının katıldığı basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu.

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu konuşmasında; “Bildiğiniz üzere, Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütleri olan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) TÜRK İŞ, TESK, TİSK, HAK-İŞ, KAMU SEN, TÜSİAD, MÜSİAD ve TİM’in katılımıyla “Kriz varsa çare de var!” seferberliği başlatmıştık. Geldiğimiz noktada platform üyelerinin sayısının her geçen gün arttığını görüyoruz. “Kriz Varsa Çare de Var” seferberliği her geçen gün çığ gibi büyüdü. BMD, TÜRKONFED, AGSD, AMPD, DEİK, TİKAD, TÜMSİAD, BAKTAD, MOBİSAD, OSBÜK, PARSİAD, TÜFOD, MOSDER, OMSİAD, TÜRES, MUDER ve İGİAD’ın ardından, geçtiğimiz hafta platformumuza, Türkiye Fuar Yapımcıları Derneği (TYFD), Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD), Türkiye Gözlük Sanayicileri Derneği (GÖZSANDER), Türkiye Optik ve Optometrik Meslekler Derneği (TOOMD), Örme Sanayicileri Derneği (ÖRSAD) katIıdı. 32 sivil toplum örgütüyle birlikte, Türkiye’nin yıllardır beklediği iş birliği anlayışıyla işçi, işveren, esnaf ve memur el ele vererek, hep birlikte krize karşı meydan okuyoruz. Son yıllarda sürekli kavga ettik, didiştik, her konuda bölündük. Birde, bunun üzerine global kriz eklenince ekonomimiz % 13.8 gibi ağır bir küçülme yaşadı. Bugün bir arda olan 32 kuruluş uzlaşma kültürünün yansımasıdır. Bu kampanya sayesinde farklı dünya görüşleri ve farklı beklentileri olan insanları ortak bir amaç etrafında bir araya getirmek gibi zor bir işi başardık. Böyle zor bir dönemde dahi, çaresizliğe, ümitsizliğe ve karamsarlığa yer olmadığını bütün ülkemize gösteriyoruzBiz biliyoruz ki; ekonomik krizden çıkılması için üretici, tüketici, finans kesimi ve hükümet olarak topyekûn hareket edilmesi gerekmektedir. Herkes krize karşı birlikte mücadele etmelidir. Bugün de kampanyamızın son hafta mesajını doğunun ekonomisi güçlü şehirlerinden olan Adıyaman’da açıklayacağız. Hatırlarsınız, bundan önce kampanyamızın ilk mesajı tüketicilere “Eve Kapanma Pazara Çık”, ikinci mesajı ise “Kimse İşini Kaybetmesin” olmuştu. Kampanyanın üçüncü mesajı olarak, “Güven ve İstikrar, Hepimizin Ona İhtiyacı var” mesajını, kamuoyu ile paylaştık. Geçtiğimiz haftalarda ise, eli taşın altında olan çok sayıda iş adamımızla birlikte, ülkemiz sanayisinin göz bebeklerinden, İstanbul Şişecam Fabrikasında, özel sektörümüze “Gücüne İnan” dedik. Zira biz biliyoruz ki, her kriz gibi bu kriz de bir gün geçecek. Bu dönemde üretim kapasitesini, işçisiyle beraber muhafaza edenler, günün sonunda kazançlı çıkanlar olacaktır. Kampanya için yola çıkarken, amacımız, ülkemizde çare odaklı bir iktisat politikası tartışması başlatmak ve bu çerçevede iç tüketimin önemine vurgu yapmaktı. Zira böyle dönemlerde paradigma değişikliklerine, ezberleri bozmaya ihtiyaç vardır. Küresel ticaret hacminin şiddetlice daraldığı bir dönemde, 72 milyonluk iç pazarımızın, çok önemli bir potansiyel olduğunun fark edilmesi gerekmekteydi. Haziran 2009’da Dünya Bankası tarafından açıklanan “Küresel Kalkınmanın Finansmanı Raporu” önümüzdeki dönemde küresel büyümenin kaynağının iç pazarlar olduğunu ifade etmektedir. Çare arayışlarını iç pazarımıza yönelterek son derece doğru bir iş yaptığımızı, dünyanın saygın, uluslar arası finans kuruluşlarının bu yönde yaptıkları açıklamaları da teyit etmektedir. Ekonominin tartışılmasını sağlayan, çare arayışlarını iç pazarımıza yönelten, birlik ve beraberliğimizi perçinleyen, krizden çıkış yolunda umutlarımızı yeşerten, bu kampanyanın son derece faydalı olduğunu düşünüyoruz. Kampanyamız ellinci gününü doldururken, halkımızdan, özel sektörümüzden, hükümetimizden ve muhalefet partilerimizden aldığımız destek katlanarak artıyor. Bugüne kadar, bütün illerimizde bilbordlar kullanılarak kampanyanın mesajları halkımıza doğrudan iletildi. Tam 1 milyon 250 bin adet kampanya afişi, ülkemizin dört bir yanındaki çarşılara, pazarlara, alışveriş merkezlerine ve organize sanayi bölgelerine asıldı. Kampanyamız Anadolu’da büyük yankı buldu. Şu ana kadar, 52 ilde, valiler, belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri ve üreten Türkiye platformunun yereldeki temsilcileri, hep birlikte alış veriş organizasyonları düzenleyerek, bölgelerinde ekonomiye hareketlilik kazandırmak için öncü oldular. Bu dönemde hükümetimizin attığı adımlar da hızlandı. Eylül ayından beri tartışılan KGF mekanizması uygulama noktasına geldi. KDV ve ÖTV indiriminin devam ettirilmesi, aktif iş gücü programlarının kapsamının genişletilmesi iç pazarımızı canlandıracak adımlardı. Krizde, fırtınanın durulmaya başlamasıyla, önemli olan ağaçların yeniden tomurcuklanmaya başlaması değil, mevcut tomurcukların daha patlamadan kurumasını önlemektir. Bunun yolu onlara ihtiyaç duydukları ısı ve nemin, yani hane halkı tüketimini arttıracak, düşük gelirlilerin harcama kapasitesinin geliştirecek, üretimi teşvik edecek yeni adımların atılmasıdır. Diğer bir deyişle gemiyi limandan çıkarmak için güçlü bir rüzgâra ihtiyacımız vardır.Tüketiciye eve kapanma derken, özel sektörün de elini taşın altına koyması gerektiğini biliyorduk. Bu çerçevede iş dünyasının dernekleri ve Türkiye’nin en büyük firmalarıyla, tüketicilere yeni fırsatlar sunmaları için, çok sayıda doğrudan görüşme yaptık. Ülkemizin en büyük firmaları her gün gazetelere verdikleri ilanlarla, açıkladıkları ilave indirimlerle kampanyamıza destek oluyorlar. Ankara’nın en önemli alışveriş merkezlerinden Ankara Forum Outlet, 41 gün boyunca, her gün 100 kişiye 50 lira değerinde harcama çeki veriyor. MOBİSAD, MOSDER, OMSİAD, BMD, AMPD ve AGSD bünyesindeki firmalar, ilave indirimlerle tüketiciye yeni fırsatlar sunarak tüketicinin alım gücünü arttırmaya çalışıyorlar. MOBİSAD'ın, Türkiye genelinde üye mağazalarda uyguladığı indirimler sonucunda, satışların ortalama yüzde 9 arttığı saptandı. AMPD’nin açıkladığı alışveriş merkezleri ciro endeksine göre Mayıs ayında alışveriş merkezleri cirolarında, bir önceki aya göre, yüzde 9 artış olmuştur. Zaten kendileri biraz sonra sizlere detaylıca bilgi verecekler. Bu rakamlardan daha önemlisi, geçtiğimiz elli gün içerisinde krizden çıkışa yönelik çözüm arayışları hızlanmış, ekonomi bütün Türkiye’nin meselesi haline gelmiştir. Pek çok siyasi tartışma arasında, ekonomi de, yapılan tartışmalarla kendine gündemde yer bulmuştur. Tartışmalar iç piyasamızı canlandırmaya odaklanırken, kriz değil çare tartışılmış, düğümler değil çözümler üretilmiştir. Krize karşı mücadele ederken herkese düşen roller olduğu net bir şekilde anlaşılmıştır.Bu gelişmeler bizleri son derece mutlu etmektedir. Tabi ki kampanyamız bugün bitmemektedir. Kampanyamızın son hafta mesajı ülke genelinde yer alacaktır. Ayrıca, ekonomiyi gündemde tutmaya yönelik, iç pazarımızın önemini vurgulayan yeni etkinlikler yapmaya devam edeceğimizi ifade etmek isterim. Bugün, kampanyamızın son hafta mesajı olarak “Biri Varsa Hepsi Var, Üretim, İstihdam, Tüketim” diyoruz. Öncelikle şunu anlamalıyız ki ekonomi, birbirine bağlı piyasaların, çarkların dönmesiyle oluşan bir bütündür. Bir piyasadaki çark dönmemeye başladığında, ertesi gün bu, hemen bir diğer piyasaya yansımaktadır. Örneğin, bugün Adıyaman’daki bir bayinin satışları durduğu zaman, bundan, Manisa’daki üretici de hemen etkilenmektedir.Bu etki zincirinin sonunda ise, olan istihdama olmaktadır. Çarklar dönmeyince istihdam azalmakta, gençlerimiz umutlarını kaybetmekte, yıllarca tecrübeye sahip çalışanlarımız işsiz kalmaktadır. Şunu hiç aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor: “üretim-tüketim-istihdam” birbirine sıkı sıkıya bağlı. Biri olmazsa hiç biri yok. Çarkların dönmesini sağlamak için moralleri yükseltmek, ekonomiye duyulan güveni arttırmak zorundayız. Ortada güven olmayınca kaplumbağanın kabuğuna çekildiği gibi, tüketici ve üretici de içe kapanıyor.O yüzden iç tüketimi canlandırmamız gerekmektedir diyoruz. İç tüketimi canlandırma noktasında da başta hükümetimiz dâhil her kesime görev düştüğünün bilincindeyiz. Biz üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Ülke olarak birlik ve beraberlik içerisinde bu krizden çıkacağımıza güvenimiz tamdır. Önemli bir siyaset adamının söylediği gibi “Bir araya gelmek başlangıçtır, bir arada durmak ilerlemektir, birlikte çalışmak başarıdır.” Hep birlikte bir seferberlik ruhuyla, krize karşı çare arayışlarımıza devam edeceğiz. Pes etmeyeceğiz. Krize meydan okuyacağız. Krize yenilmeyeceğiz. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.” dedi.